21 Şubat 2017 Salı

              ESKİLERDEN- HAYATIN ŞİİRİNİ KAYBETMEK

    Nicedir içimde bir söz gizli: "Hayatın şiirini kaybetmek ..." Bu söze sanırım Ali Çolak'ın bir yazısında rastlamıştım. Günümüz olaylarına, kargaşalarına, sığ, samimiyetsiz insan ilişkilerine baktıkça hep bu sözü tekrarlıyorum.

  Hayatın şiirini kaybetmek...

  "Hayatın şiirini mi kaybettik?" diyorum hep kendi kendime Daha doğrusu böyle hissediyorum.Özellikle 20.yy'ın  ikinci yarısından itibaren bizlerin 'hayatın şiirini kaybettiğini' düşünüyorum.

   Ülkemizde son yıllarda aydınların hep ısrarla dile getirdikleri bir gerçek var: Toplum olarak bazı önemli değerleri yitiriyoruz ve bu yitirdiklerimizin yerine maddiyatın getirdiği zevksizlikleri getiriyoruz. Örneğin para kazanma uğruna insanlarımızdaki değişimi görmeyen aydın var mı? Ya nezaketsizlik, şiddet! Neredeyse hayatın her alanına bir sertlik, dilim varmıyor ama bir şiddet girdi. Kabalık, bayağılık, hâlden anlamamak...İşte bunun için hayatın şiirini kaybettik diyorum.
 
  Neydi hayatın şiiri? İnsan ilişkilerinde zarafet, doğruluk, dürüstlük, gerçek sanata verilen önem... Pek çok şey ekleyebiliriz bu listeye.

   Tanzimat Dönemi romanlarını okuduğumda o eski muhabbetlere nasıl gıptayla bakıyorum. "Günaydın hanımefendiler; evladım validene, pederine hürmetlerimi, en kısa zamanda görüşmek istediğimi iletiverler; merhaba efendim, nasılsınız , sıhhat afiyet içindesinizdir inşallah, zevceniz hanımefendiye hürmetler, mahdumunuz, kerimeniz nasıllar..."

    Her şeye rağmen hayatın şiirini kaybetmeyen insanların olduğuna da inanıyorum. Ve istersek yeniden güzel bir hayat inşa edebiliriz. Nasıl mı? Çocuk terbiyesinden başlayarak, televizyona sınır koyarak, sanata gereken değeri vererek, eğitim sistemimizi sadece başarı odaklı yapmayarak, iyi insan, nazik insan yetiştirmeye çalışarak bunu başarabiliriz.

   Hayatın şiirine yeniden kavuşursak daha güzel bir ülkeye ulaşacağımıza inanıyorum. Hayatın şiirini yakalayanlara selam olsun!


                                                                          Ağustos 1997/ Düzenleme 21 Şubat 2017



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder