AYTMATOV: “YURDUNUN TÜRKÜSÜNÜ SÖYLEYEN
ADAM”
Aytmatov… Kırgızistan’ın
yetiştirdiği en büyük değer… Türk dünyasının sesi, nefesi… Yaşadığı acıları,
ustalıkla anlatan bilge yazar.
Cengiz Aytmatov’la okur olarak
tanışmamı hatırlıyorum. İlk tayin yerim Trabzon’da, Trabzon’un hangi ilçesine
gideceğimi heyecanla beklerken küçük bir otel odasında, masanın üstünde “
Varlık Yayınları”ndan çıkmış, “Toprak Ana”yı gördüm ve bir iki gecede okudum. Adeta
çarpılmış gibi Aytmatov’un dünyasına girdim. Çarpıldım çünkü edebiyat öğretmeni
olarak gelmiştim; ama böylesini bir değeri nasıl kaçırmıştım? Aytmatov o ana
kadar okuduğum yazarların hepsinden farklı gelmişti. Sonra baş ucu
kitaplarımdan biri olacak “Gün Olur Asra Bedel” , askerde bir çırpıda okuduğum “
Elveda Gülsarı”. Ve diğerleri: “ Beyaz Gemi” , “Cemile” ,“ Sultan Murat” “Al Yazmalım”…
Artık ben de ‘yurdunun türküsünü
söyleyen adamın’ tutkunlarından olmuştum. Peki, neydi Cengiz Aytmatov’u, Türk
dünyasının “Çıngız Aga”sını bana bu kadar sevdiren, olmazsa olmazım yapan? Bana
göre Aytmatov, her şeyden önce iki sevgiyi çok güzel anlatan bir yazar: “Aşk ve
vatan sevgisi.” Onun en sevda dolu hikâyelerinde bile yurdunun efsanelerini
görüyoruz. Geniş Kırgız, Kazak bozkırlarının soğuğunu, Issık Gölü, dağlarını,
yurduna olan sevgisini büyüleyici bir dille anlatıyor. “Gün Olur Asra Bedel”de
ata topraklarına duyulan saygı, sevgi hangimizin gözünü yaşartmamıştır ki?
Hepimiz, Yedigey Cangeldi’yle beraber “Ana beyit” mezarlığının akıbetini merak
etmedik mi? Mankurtlaşmak bugün
sosyoloji terminolojisine girmedi mi?
Tabii bir de milletinin acılarını
tüm dünyaya duyurmuş bir büyük yazar Aytmatov. Onun eserlerinde Kırgız halkının
II. Dünya Savaşı ve sonrasında çektiği sıkıntıları da görüyoruz. Dini, milli
değerleri yok edilmek istenen bir milletin isyanını, haykırışını görüyoruz. Ve
milli kimliğin önemini.
Kısacası Aytmatov milli kimliği,
vatan sevgisini, saf aşkı kendi değerlerine bağlı kalarak tüm dünyaya anlatan
bana göre yirminci yüzyılın en önemli roman yazarıdır. Varsın ona “ Nobel”i
lâyık (!) görmesinler. Mekânı cennet olsun…